بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَٰتٍ لِّلْمُتَوَسِّمِينَ ٧٥

Elbette bunda fikr-u firaseti olanlara âyetler var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّهَا لَبِسَبِيلٍ مُّقِيمٍ ٧٦

Hem o harabe yol üstünde duruyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةً لِّلْمُؤْمِنِينَ ٧٧

Elbette bunda imanı olanlar için bir âyet var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِن كَانَ أَصْحَٰبُ ٱلْأَيْكَةِ لَظَٰلِمِينَ ٧٨

Hakikaten eshabı eyke de zalimler idi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱنتَقَمْنَا مِنْهُمْ وَإِنَّهُمَا لَبِإِمَامٍ مُّبِينٍ ٧٩

Onlardan da intikam aldık, ikisi de apaçık önde bulunuyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَدْ كَذَّبَ أَصْحَٰبُ ٱلْحِجْرِ ٱلْمُرْسَلِينَ ٨٠

Hakikaten eshabı hıcir dahi peygamberi tekzib ettiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَءَاتَيْنَٰهُمْ ءَايَٰتِنَا فَكَانُواْ عَنْهَا مُعْرِضِينَ ٨١

Ve biz onlara âyetlerimizi vermiştik de ondan iraz ediyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَكَانُواْ يَنْحِتُونَ مِنَ ٱلْجِبَالِ بُيُوتًا ءَامِنِينَ ٨٢

Dağlardan emniyetli emniyetli evler yontuyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَخَذَتْهُمُ ٱلصَّيْحَةُ مُصْبِحِينَ ٨٣

Bunları da sabahleyin sayha tutuverdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَمَآ أَغْنَىٰ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يَكْسِبُونَ ٨٤

De o kesb ede geldikleri şeylerin kendilerine hiç faidesi olmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا خَلَقْنَا ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَآ إِلَّا بِٱلْحَقِّۗ وَإِنَّ ٱلسَّاعَةَ لَءَاتِيَةٌۖ فَٱصْفَحِ ٱلصَّفْحَ ٱلْجَمِيلَ ٨٥

Öyle ya biz Samavât-ü arzı ve mabeynlerini ancak hakkile halkettik ve elbette saat muhakkak gelecek, şimdi sen safhı cemil ile muamele et. Çünkü Rabbin o öyle hallâk öyle Alim Celâlim Hakk’ı için sana tekrarlanan yedi âyeti (Fatihayı) ve Kur'an-ı azımi verdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu